12 Mayıs 2008 Pazartesi

Tarık depoya gelsene

- İyi ki düğünümüzü Belçika'da yapalım demişsin Goncagül

- Güzel oldu, değil mi Muhittin?

- Evet canım, herkes dışarda evleniyor, bizim neyimiz eksik?

- Beni kırmadığın için teşekkür ederim.

- Sen istersin de ben yapmam mı bitanem?

- Muhittin, sana geçmişimle ilgili bir şey anlatmak istiyorum.

- Önce duvağını çözseydik Goncagül'üm.

- Çözeriz, dur bi... Çok önemli bu.

- E, ama sırası mı şimdi? neyse, anlat bari.

- Ben küçükken tecavüze uğradım.

- Çok üzüldüm bebeğim. Ama şu an kendini iyi hissediyorsan
önemli değil.

- Şimdi iyiyim de bunları bilmen lazım.

- Yakınlarından biri tarafından mı?

- Yok, bi bakkal vardı bizim mahallede...

- Bakkal mı?

- Evet. Elma şekeri satıyordu, güzel çikolatalar filan.

- Eee?

- İşte, bi gün bana, Tarık depoya gelsene dedi.

- Tarık kim?
- Anlatacağım bi tanem, sakin ol bi...

Hiç yorum yok: