20 Haziran 2008 Cuma

Benim bi beyaz ayım var (:

- 9 yaşlarında bir çocuk var, bu çocuğun en sevdiği şey yatak odasındaki dolaba girip oyuncak beyaz ayısı ile oynamak.
Yalnız bu duruma annesi cok kızıyormuş çünkü kocası yokken sevgilisini eve getiriyormuş.
Yine bir gün annesi sevgilisi ile dışarıda iş üzerindeyken çocuk dolapta beyaz ayısı ile oynuyormuş... Bu sırada kadının kocası gelmiş kapı çalınmış, kadın panik ile adamı dolaba sokmuş..
Bu sefer kocasıyla dışarda sevişmeye başlamışlar.
Bu sırada içerde çocuk ve adam karşı karşıya oturuyorlar.. bir süre sonra
* Amca,
* Efendim? * Benim bi beyaz ayım var..
* Eee.?
* Sen onu alıcaksın
* çocuğum ben koca adamım ne yapıyım ayıyı?
* yok yok alıcaksın.. * Almıcam ulan
* Alıcaksın, yoksa çıkar babama söylerim
* Peki peki sus... ne kadar ?
* $50
* Hadi lan .. ben $50 vermem ona
* Peki bende çıkar babama söylerim...
* peki peki ... al şunu ..
aradan bi süre geçmiş..
* Amca
* ne var?
* ayımı geri ver..
* hadi lan ben ona $50 saydım..
* vericeksin, yoksa çıkar babama söylerim..
* peki lan velet al sus şunu..
biraz sonra
* Amca..
* ne var
* benim beyaz ayı varya...
* eee ..?
* sen onu geri alıcaksın $100
* Hmmppf !
Bu böyle sabaha kadar devam etmiş.. çocuk adamın cebindeki tüm parayı almış. Ertesi gün gitmiş... Paralarla kendisine bir bisiklet almış.. Eve dönmüş annesi bisikleti görmüş *bunu nerden buldun? demiş O da
*yerde para buldum onunla aldim demiş..
Annesi
*Olmaz çocuğum sen günah işlemişsin, git bisikleti geri ver, parayı geri al .. sonra o parayı kiliseye bağşsla.. gitmişkende parayy nasyl bulduğunu anlat ve günah çıkar demiş...
Çocuk istemeye istemeye gitmiş, bisikleti geri vermiş, parayı almış.. sonra parayı kiliseye bağışlamış ve günah çıkarma odasına girmiş...
Rahip kabinin diğer tarafından seslenmiş *Buyur çocuğum
* Rahip amca benim bi beyaz ayım var
Rahipten gelen cevap:
*S..tirrrrr gitt laaaan..!!

Trafik Polisi

birgün rüşvet almayı seven bir trafik polisi! kontrol yapıyomuş.. neyse arabanın birini durdurmuş, ehliyet ruhsat sormuş..sürücü buyrun memur bey diyerek uzatmış ehliyetini ruhsatını.polis iyice incelemiş bi hata bulamamış.. ama kafaya koymuş rüşvet alıcak.. arabanın sigortasından başlamış, ilk yardım çantası,yangın tüpü,zincir,halat vb... sorabiliceği herşeyi sormuş.. polis ne derse sürücü cıkarıp buyrun memur bey diyerek gösteriyomuş. herşey tastamam.. sonra memur sürücüye demiş ki mezdeke kasetin varmı?? sürücü şaşırmış tabii ama evet mezdeke kasetimde var demiş. Polis 'tak mezdeke kasetini teyibe..sesinide aç sonuna kadar' demiş.. sürücü şaşkın bi şekilde polis ne derse yapmış açmış sesi sonuna kadar.. Polis başlamış göbek atmaya.. Sürücü 'memur bey ne yapıyorsunuz delirdiniz mi.' demiş. Poliste 'ee o kadar oynuyorum bak,eşşek değilsin ya yapıştır bi 50 LiK'...

sadece senin dedenmi var

> Şapka satarak geçinen bir adamın yolu bir gün bir ormana düşmüş. Adam
> biraz yürüdükten sonra sıcaktan ve yorgunluktan bunalmış, bir ağacın altına
> oturmuş. Şapkalarla dolu sepetini de yere koymuş ve uykuya dalmış. Birkaç
> saat sonra adam tuhaf sesler duyarak uyanmış. Bir de bakmış ki yanındaki
> sepet bomboş...Şapkalar gitmiş.Kafasını kaldırıp ağaca bakmış, ağacın
> dallarında bir sürü maymun, her birinin kafasında adamın şapkaları... Adam
> başlamış düşünmeye; 'Ben şimdi ne yapacağım, şapkaları bu maymunlardan nasıl
> geri alacağım' diye. Düşünceli bir şekilde kafasını kaşırken bakmış ki,
> maymunlar da adamın taklidini yapıyor, kafalarını kaşıyorlar. Adam
> ellerini havaya kaldırmış, maymunlar da...Derken adam ne yapacağını bulmuş,
> kendi kafasındaki şapkayı çıkarıp yere atmış, maymunlar da şapkaları
> çıkartıp aşağı atmışlar... Adam böylece bütün şapkaları geri almış,sepetine
> koyup yoluna devam etmiş.
>
> Aradan 50 yıl geçmiş... Artık adamın bir torunu varmış, o da dedesi
> gibi şapka satıcısı olmuş. Günlerden bir gün onun da yolu aynı
> ormana düşmüş. Hava yine çok sıcakmış ve genç adam bir ağacın altına
> oturmuş, şapkalarla dolu sepetini yanına koymuş ve uykuya dalmış... Bir
> saat sonra uyanmış, birde bakmış ki sepetin içinde şapkalar yok...Derken
> tuhaf sesler duymuş, bir de kafasını kaldırmış ki ağacın üstünde bir sürü
> maymun, hepsinin kafasında birer şapka. Düşünmüş... 'Dedem yıllar önce
> bana bir hikaye
> anlatmıştı... ne yapacağımı çok iyi biliyorum...' demiş. Adam kafasını
> kaşımaya başlamış, maymunlar da aynısını yapmışlar... Adam ellerini
> havaya kaldırmış,maymunlar da.. Ve adam gülümseyerek kendi başındaki
> şapkayı çıkarmış yere atmış...
> O anda ağaçtaki maymunlardan biri yere inmiş, adamın yere attığı şapkayı
> kapmış,
> adama da bir tokat atmış ve şöyle demiş:
>
> -'Sadece senin mi deden var.......

Doğum Sancısı

Doğum Sancısı

Amarikada adamın birinin tatmadığı hiçbir zevk ve acı kalmamış. Tek bir acı kalmış tatmadığı onu da tatmak istiyor fakat tadamıyor çünkü bu acı kadınlara mahsus bir acı doğum sancısı acısı.

Adam illede bunu tadacağım diyor. Gazeteye ilan veriyor kim bu acıyı kendisine tattırırsa servete boğacağını yazıyor ama hiç kimse çıkıp bu adama bu acıyı tattıramıyor.

Bu ilanın bulunduğu gazete tesadüfen karadenize gelip bir laz terzinin eline geçiyor.

- Haçan ben bu uşağa bu acıyı tattıracağum.
deyip Amerika nın yolunu tutuyor. Adamla randevulaşıp buluşuyor. Adam ünlü ya bütün gazeteciler peşinde hepsi Temele soruyor - efendim bunu nasıl yapacaksınız?, hiç erkek doğum sancısı acısı çekermi? Diye soru yağmuruna tutarlar.

Temel : - Haçan uşaklar bekleyun göreceksinuz oni demiş. Adamla Temel bir otel odasına giriyorlar. Yaklaşık 2 saat sonra Temel odadan çıkıyor.
Gazeteciler kapının önünde Temeli soru yağmuruna tutarlar yine.
Ne oldu efendim? -Acıyı cekecekmi?
-Acı ne zaman başkayacak? gibi.

Temel : - Merak etmeyin bir saat içinde başlar demiş

Hakikaten bir saat sonra adam başlıyor sancılanmaya, bas bas bağırıyor, Otel inliyor Aynı doğum yapan kadınlar gibi sancılanıp bağırıyor Herkes hayretler içerisinde kalıyor ve soruyorlar Temel� bunu nasıl yaptın bu bir mucize diye Temel istifini bozmadan cevaplıyor.

- Haçan çok basit daa.. müshil hapı içirdim, poposunu da diktim

çıldırtan çocuk soruları

Baba, yeni aldığın ayakkabılarım ne renk?
-Kahverengi yavrum.
-Peki baba, kahve ne renk?
-....?!
---------------
Hamile bi kadina : sen çocugunu niye yedin?
-----------------
-Anne bu ne ?
- Buzdolabi yavrum.
- Neden ?
--------------
Anne baliklar su içer mi ?
--------------
-Eniste bu ne?
-Çakmak
(1 dakka sonra)
-Eniste bu ne?
-Çakmak
...
-Eniste bu ne?
-Çakmak, Bahadir
...
-Eniste bu ne?
-Gazoz kapagi
-Olur mu o çakmak!
--------------
Anne, baliklar terler mi ?
--------------
-Oglum çik yukari babaannenden biraz yenibahar iste.
(kardes küçüktür daha 4 yas civari, merdivenlerin yarisinda döner
ve..)
-Anne yeni bahar yoksa eski bahar istiyim mi?
-(anne gülümser) oglum eski bahar diye birsey yok sadece yeni bahar vardir
-Niye ama anne, yeni bahar varsa eski bahar da vardir hem olmasaydi niye yeni bahar desinler ki?
-Öyle demisler iste oglum, o bir baharat
-Nasil yani? simdi gerçekten eski bahar yok mu? niye yok? bidi bidi
-(anne delirme noktasina varmak üzereyken) Mahmutttt çik yukari
babaannenden yeni bahar al da gel hemen! ciyakkkk
-------------
-Kedi mamasi yesem kedi olur muyum anne?
-Olmazsin kizim
-Peki kedi benim yemegimi yerse insan olur mu anne?
--------------
-Bunu kırayım mı?
-Hayir.
-Bunu kırayım mı?
-Hayir.
-Bunu kırayım mı?
-Hayir.
.......
-Bunu kırayım mi?
-Kır tamam kir.
-Neden?
----------------
-Bizim kaşımızı gözümüzü kim yapti?
-Allah yaptı
-Neden?
---------------
-KÖpekli tacimi gordun mu?
-Cik. kayip mi ettin?
-Yook kÖpekli, gordun mu?
-ha evet guzelmis.
-Gördün mÜ?
--------------
- Anne ben nerden geydim?
- eeö... karnimdan çiktin sayilir yavrum... sezeryan ile dogurmustum ben seni...
- Petiiiii oraya nasil dirdiiiiim?
--------------
-Teyze bu ne?
-Uçak
-O uçak degil bi kere, helikopter!
----------------
-Ablaa.. insanlar niye evleniyo da, hayvanlar çiftlesiyo?
----------------
-Anneee, bu kedinin kuyrugu niye uzamiyo?
-ne?!
-Çekiyorum ama niye uzamiyo?
-----------------
-Baba
-Efendim kizim (bisey geliyor, du bakalim)
-Aksam olunca biz uyuyoruz ya
-eee?
-Sabah kalkacagimizi nerden biliyoruz?
-!!?
----------------
-Anne ne zaman olacak bu yemek
-Ha deyince olmuyo
-O zaman ne deyince oluyosa onu de ki olsun.

Hayvanlar arası diyaloglar

Cekirge: Abi naber ya!?
Yilan: N'olsun be abi, sürünüyoruz. Sen nabiyorsun?
Cekirge: Abi, 2 kere ziplayip 3cüyü ziplayamiyorumda. Onu calisiyodum.
Yilan: Kolay gelsin. Tisss..
Cekirge: Eyvallah.

Örümcek1: abi nabiosun?
Örümcek2: Nabiyim abi, yengen gelcek aksama. Yemek hazirliyom.
Örümcek1: Abi, benden duymus olma. Ama ona 'Kara Dul' diolar abi. Birlikte oldugu erkegi yiyomus.
Örümcek2: Yok lan. Aslinda tanisan o kadar iyi bir örümcekki
Örümcek1: Peki abi. O gelmeden ben gidiyim bari.

geyik: abi bu aralar kilo aldın sanırım...
fil: hadi bee..
geyik: valla göbek iyice belli olmuş... bence rejim yap.. yürüyüş yap..
fil: iyi gelir mi..
geyik: gelmez mi abi.. bana bak tığ gibiyim..
fil: seninde boynuzların uzamış gibi.. yengeyle aran bozuk sanırım..
geyik: .....

Geyik: Abi, buralarda sulak bi yer varmis. nerde biliyo musun?
Aslan: Huuaarrrggg!!

Sincap: Oh be, bu delikleri kim actiysa allah razi olsun. findiklarimi saklarim buraya.
Agackakan: Lan iiittt.. evime ceviz doldurmus. Hayyvann .. git llaannn .. laannn ..
Sincap: Bostu lan burasi geldiimde.
Agackakan: Nabcaktin gt herif. Koltuk takimi, kanepe mi koysamdim.

Zürafa: Hammddiii .. Hammddiii .. Nerdesin lan? Hani tavla oynicaktik.. Hammmdiiieee..
Köpek: Üstüme oturuyon abi.
Zürafa: Pardon Hamdi..

anne sinek: sameeet gel oğlum bak çorban pıhtılaşıyo...!
velet sinek: ben okulda atıştırdım anne
anne sinek: bok ye ozaman
velet sinek:bak o olur

maymun: siz geyiklere çok üzülüyorum
geyik: o niye
maymun:kafanızdaki boynuzlar yüzünden
geyik: ne varmış boynuzlarımızda
maymun: pembe dizi gibisin vallahi aşk entrika ihtiras ihanet ama filmin asıl konusu ihanet
abicim ne biçim bir medeniyetsiniz ya kimin eli kimin kıçında
geyik:sen ne diyorsun yaa
maymun: ne dediğimi anladın sen yokmu abicim aranızda şöyle karısına kocasına sadık boynuzsuz biri
geyik: cahil şebek seni sen git biraz hayvanlar alemi ile ilgili kitaplar okuda kültürün artsın
maymun: yaw bunlar çıkarken çok kaşınıyormu
geyik : defolllll

Karınca ile Ağustos Böcüğü

karınca ile ağustos böcüğü

Orijinal Versiyon
Karınca bütün yaz boyunca çalışır ve kış için evini, yiyeceklerini hazır eder. Ağustos böceği de yan gelir yatar ve karıncayla alay eder, vur patlasın çal oynasın yazı geçirir… Ve kış gelir… Karınca sıcacık yuvasında karnı tok bir şekilde kışı geçirirken, ağustos böceği açlık ve soğuktan iki gün sonra ölür.

Türk Versiyonu
Karınca bütün yaz boyunca çalışır ve kış için evini, yiyeceklerini hazır eder. Ağustos böceği de yan gelir yatar ve karıncayla alay eder, vur patlasın çal oynasın yazı geçirir… Ve kış gelir… Karınca sıcacık yuvasında karnı tok bir şekilde kışı geçirirken, ağustos böceği bir basın toplantısı düzenleyerek ‘etrafta onca aç ve üşüyen varken karıncalar nasıl bir vurdumduymazlıkla sıcacık yuvalarında karnı tok yaşayabiliyorlar!’ diye olayı kamuoyunun vicdanına sunar…

Atv, Kanal D ve Star Haber zavallı aç ve açıktaki ağustos böceği ile karnı tok sırtı pek karıncanın resimlerini yanyana yayınlayarak tarafları tartışmaya davet eder… Türkiye olayın şokunu yaşamaktadır.

Nerdedir bu ağustos böcekleri, nerdedir bu devlet?

YBKD (Yeşil Böcekleri Koruma Derneği)’den bir temsilci Star’daki Kırmızı Koltuk programına çıkarak otuz yıldır çektikleri sefaletin tek nedeninin sırf yeşil renkli olmalarından kaynaklandığını anlatır.

Diğer yandan Kurbağa Kermit de Eti Beyaz Show’a çıkarak ekranlarda ilk defa ‘Yeşil olmak zor be arkadaş’ adlı şarkısını seslendirir.
Konu bakanlar kurulunda tartışmaya alınır ve başbakan Kanal D’ye özel konuşarak ‘Daha önceki hükümetler tarafından bunca yıldır sorunları gözardı edilen değerli ağustos böceği kardeşlerimizin bundan böyle huzur ve refah içinde yaşamaları için ne gerekiyorsa yapacağız’ der.

Diğer yandan Reha Muhtar karıncayı canlı yayına alarak ‘Reklâmını yapmak için zavallı bir ağustos böceğinin içler acısı durumundan yararlanmayı utanmıyor musun!’ diye bir güzel azarlar…
Karınca ertesi akşam Teke Tek’de ise ‘Ağustos böceğinden yürüttüğün para ve yiyecekleri nereye sakladın öt çabuk!’ diye Fatih Altaylı’dan bir güzel sopa yer…

Bütün bunlar olurken karınca en sonunda kurtuluşu yurtdışına kaçmakta bulur… Ve ağustos böceği onun evine yerleşir, yemeklerin eşyaların üzerine yatar ve refah içinde yaşar gider…

100 Öpücük

Yurt dışınnda yaşayan adam karısına bir mail gonderiyor: Sevgili karıcığım, bu ay maaşımdan sana para gönderemiyorum, onun yerine 100 öpücük gönderiyorum. Sen benim bir tanemsin. Kocan Allen

Karisi da ona cevap veriyor,

Sevgili askim,
Gonderdigin 100 öpücük için tesekkür ederim. Masraflar söyle;
1- Sütçü bir aylik süt için 2 öpücügü kabul etti,
2- Elektrikçi 7 öpücükten sonra anlasmaya razi oldu,
3- Evsahibi kira için hergün 2-3 defa ugruyor,
4- Bakkal sadece öpücüge razi olmadi, ona ilave baska seyler de verdim,
5- Diger masraflar toplam 40 öpücük...

Beni lütfen merak etme, daha 35 öpücük bakiyem var ve bu ayi
çikarabilirim.
Gelecek ay için de ayni yönde mi plan yapmaliyim? Lütfen bilgi ver.

Sevgili karin Josephine

Erkeklere Karşı Zafer

Kadın kitabevinden içeri girdi, tezgahta duran gence sordu:
- Sizde "Erkeklere Karşı Zafer Kazanan Kadın" romanı var mı?
Tezgahtar eliyle az ötesini işaret etti:
- Var efendim, orada masal kitapları bölümünde bulabilirsiniz

İKramın böylesi

Adamın biri yabancı bir şehirde, bir evin kapısını çalarak bir ricada bulunur:
- Çok susadım ve buralarda su bulamadım. Lütfen bana bir bardak su verir misiniz? Kapıyı açan çocuk, adamın yüzüne bakarak:
- İstersen ayran getireyim, der.Adam bu teklifi memnuniyetle kabul ettikten sonra, çocuk bir çanak ayran getirir.Adam ayranı içtikten sonra çocuk:
- İstersen daha getireyim, der.
- Zahmet olur yavrum.
- Hayır ne zahmeti. Zaten bu ayranın içine fare düştüğü için nasıl olsa dökecektik! Bunun üzerine, adam iğrenerek elindeki ayran çanağını hiddetle yere atıp parçalayınca, çocuk feryadı koparır:
- Anneee, kapıdaki adam köpeğin çanağını kırdı

İyi geceler diyalogları :D

-iyi geceler rüyanda beni gör
-kabus gör diosun yani
-bir bakıma

-iyi geceler tatlı rüyalar
-o nasıl oluyor lan
-profiterolü düşün
-ee o normal tatlı
-hah şimdi onu jenifer lopezın üstünden yerken düşün kendini
-oy oy oy
-bak böyle oluyor tatlı rüya

-iyi geceler
-Yesin seni keçiler
-höst ulan iyi bişi demiştik bee

-iyi geceler renkli rüyalar
-sana ne ulan benım rüyamın rengınden
-noldu usta niye kızıyorsun??
-delıkanlı adam renkli rüya görmez

-bu ne şıklık yatmıacan mı sen?
-yoo buluşmaya gidiyorum..
-kimle??
-rüyalarımın prensesıyle

-iyi geceler
-öpsün seni zeki müren
-uymadı abı bu
-baştan al...
-pekı abi..iyi geceler
-yalasın seni köpekler
-bak bu oldu tmm iyi geceler

Mafya Babası ve Kurnaz Tercüman...

Mafya babası, korkutabildiği kuruluşlardan alacağı haracı toplaması için sağır ve dilsiz bir tetikçi bulmuştu. Tetikçi polisin eline geçtiğinde, onun fazla bir şey anlatamayacağını düşünüyordu.
Mafya babası, bir süre sonra ödemelerde önemli gecikmeler olduğunun farkına vardı ve bunun hesabını sormaları için iki adamını, tetikçiye gönderdi.
Giden adamlar, sağır ve dilsiz tetikçiyle anlaşamayınca, mafya babası onu kendi odasına getirtti ve sağır ve dilsiz alfabesi bilen bir tercüman buldurdu.
Mafya babasının sorusunu tercüman, sağır ve dilsiz tetikçiye işaretlerle sordu:
"Paralar nerede?"
Tetikçi, aynı işaretlerle karşılık verdi:
"Ne parası?.. Benim paradan haberim yok.. Hem neden söz ettiğinizi de anlamıyorum…"
Çevirmen mafya babasına döndü ve tetikçinin yanıtını ona iletti:
"’Benim paradan filan haberim yok… Hem neden söz ettiğinizi de anlamıyorum’ diyor" dedi.
Mafya babası belinden tabancasını çıkardı, namlusunu sağır ve dilsiz tetikçinin kafasına dayadı:
"Şimdi son bir kez daha sor bakalım" dedi çevirmene. "Paralar nerede?.."
Çevirmen, yine el ve parmak işaretleriyle, mafya babasının dediklerini iletti:
"’Şimdi son bir kez daha sor bakalım’ diyor" dedi. "Paralar nerede?."
Sağır ve dilsiz tetikçi, kafasına dayalı silahı görünce daha fazla dayatamadı, paraları sakladığı yeri açıkladı:
"Central Park'ta, Batı 78'inci caddeye açılan kapıdan girince soldan üçüncü ağacın kovuğunda 100 bin doları bulacaktır" dedi işaretle.
Mafya babası, tercümana döndü ve öfkeyle gürledi:
"Çabuk söyle" dedi. "Ne dedi?.."
Tercüman tane tane konuşarak yanıt verdi:
"Dedi ki, ‘Bu adamın ne parasından söz ettiğini bir türlü anlamıyorum…’ Ayrıca bir de şunu söyledi: ‘O tabancayı karşısındakinin kafasına dayamak erkeklik değildir…’ dedi. ‘Ben erkek diye, o tetiği çekebilecek yüreği olan adama derim. Erkekse tetiği çeksin bakalım."

Coco Colanın Araplara Yaptığı Yanlış Pazarlama

Coca Cola´nin pazarlamatemsilcilerinden biri, Arabistan´da ki örevinden hayal kırıklığı iledönmüş ve niye başarılı olamadığını arkadaşlarına anlatmış:

-Beni Arabistan´a ilk gönderdiklerinde iki sorun vardı. Arapçabilmiyordum.Halkta da okuma-yazma öyle iyi değildi. Bu yüzden, onlaravermek istediğim mesajı yan yana üç resim halinde düzenledim.


Birinci resimde bir Arap...Çölde kumların üzerinde sürünüyor,susuzluktan kavrulmuş, ölmek üzere.


İkinci resimde, Arap, kumların arasında bulduğu Coca Cola´yı içiyor.


Üçüncüde adam dipdiri, ayakta, canlı ve neşeli...


-Eee, harika fikir. Anlamadılar mı?


-Anladılar anladılar ama... Sorun da bu. Araplar sağdan sola okurlarmış meğer!.

Epilasyon Cihazı

Oldukça seçkin görünüşlü bir bayan uçakla İsviçre’den dönmektedir. Yanında oturmakta olan rahibe dönerek:

"Özür dilerim peder, sizden bir iyilik isteyebilir miyim?" diye sorar.

Rahip:

"Elbette kızım, senin için ne yapabilirim?" diye cevaplar.

Kadın açıklar:

"İşte problemim; kendime yeni bir epilasyon aleti aldım ve buna oldukça yüklü bir para saydım. Sanırım limitlerin oldukça üzerine çıktı ve gümrükte elimden alırlar diye korkuyorum. Acaba gümrükten geçişte bunu cübbenizin altına saklayabilir misiniz?"

Rahip:

"Tabi ki yapabilirim evladım ama biliyorsunuz ki ben yalan söyleyemem." diye yanıtlar.

Kadın:

"Çok temiz ve dürüst bir yüz ifadeniz var peder, eminim ki size soru filan sormazlar" der ve pahalı epilasyon aletini pedere verir.

Uçak havaalanına varır ve peder gümrükten geçecegi sırada görevli:

"Peder, bildireceginiz herhangi bir yükünüz var mı?" diye sorar.

Bunun üzerine Peder:

"Başımdan kuşagıma kadarki bölümde açıklayacagım herhangi birşey yok, evladım" der.

Bu yanıtı garip bulan görevli:

"Peki kuşagınızın altında kalan bölümde neyiniz var?" diye sorar.

Peder yanıtlar:

"Kadınların kullanımı için dizayn edilmiş mükemmel, bir alet var, ancak şimdiye kadar hiç kullanılmadı!!!"

Görevli kahkahadan kırılarak:

"Tamam peder geçebilirsin" der ve

"Sıradaki!..." diyerek görevine devam eder.

Maganda olmanın 14 yolu

1. Bayan, Hanımefendi, beyefendi kelimeleri kesinlikle kullanılmamalı ve dialog kurulan kişiye yaşına göre bacım, abla, yenge, dayı, veya amca kelimeleri ile hitap edilmelidir.

2. Tükürmeden önce gırtlaktan gelen şiddetli bir ses çıkartılmalı ve ondan sonra tükürülmelidir.

3. Magandalığın adını lekelememek açısından tükürülen atığın rengi sarı veya yakını bir renk tonuna sahip olmalıdır.

4. Şeffaf tükürükler karizmanın sarsılmaması açısından dışarı atılmak yerine yutulmalıdır.

5. Sümkürürken burun baş ve işaret parmakları arasına sıkıştırılıp baskı uygulanmalı ve sümüğün burundan dışarı çıkma hızı en az saatte 40 km. olmalıdır.

6. Sümkürürken Görüntünün güzelleşmesi açısından zemini toprak bölgeler seçilmeli ve fırlatılan atığın yerle birleşmesi anında yerden bir toz bulutu kalkması mutlaka sağlanmalıdır.

7. Sümkürüğün gerçekleştirilmesinden sonra yerle buluşup toz kaldıran kafileye katılamayan yani elde kalan sümükler eli elbiseye sürme yoluyla temizlenmelidir.

8. Burun karıştırılırken mevcut olan bütün el parmakları bu olaydan nasibini almalıdır. Kazı çalışmaları sonrasında burundan çıkartılan katı meloküller bulunan ortama göre müsait bir köşeye sürülmek yoluyla infaz edilmelidir.

9. Trafikte kurallara kesinlikle uyulmamalı ve bayan şöförler görüldüğünde mutlak sıkıştırma ve taciz olayı gerçekleştirilmelidir.

10. Saç uzatan ve top sakal bırakan tüm erkekler oğlan statüsüne koyularak düşman listesine eklenmeli her fırsatta bu tip insanlarla didişilmelidir.

11. Manitalara yüz verilmemeli ve ihtiyaçlar şımartmadan, gerekirse zor kullanarak giderilmelidir.

12. Evet yerine "he,ha", efendim yerine mutlaka ne, nevar kelimeleri kullanılmalıdır.

13. Seksi giyinen her kadına mutlak surette kaşar yakıştırılması yapılmalı ve bu gözle bakılmalıdır.

14. Pop, Rock tipi müzikler dinlenmemeli dinleyelenlere kötü gözle bakılmalıdır..

Acemi Doktor

Doktor neyim var ?
- Hafif soğuk algınlığınız var yazdıklarımı günde iki defa için
- İçin derken ?
- Evet için..
- Burun damlasını da mı ?
-
- Ki fitili söylemiyorum bile

- Doktor neyim var
- Tüberküllük olmuşun sen.
- Ney ney ?
- Yani tübülerler..
- Hocam ne diyosun ?
- Tüberkülozmuş lan Verem yani verem..
- Hay senin gibi doktorun..

- Doktor Bey hastaya 2mg atropin verdik şimdi ne yapalım ?
- Atropine devam azar azar ama bak bu cok önemli
- Haa ?

- Doktor hasta şok geçiriyor acil yetişmeniz lazım ..
- Tamam şoku atlatsın ben geliyorum. İlk şok önemlidir yanından ayrılmayın..
- Doktor ne diyosun ?
- Tamam tamam şey.. Elektrik verelim diyorum ben ama adı aklıma gelmedi anladı sen

-Buyrun
+Tohtur bey, benim şu bacaklarım çok ağrıyo.
-Bi bakalım(hışırrtt "cebindeki küçük kağıttan kopya çekme efekti") Kan tahlili lazım.
+Tamam.
-------------------
Bir süre sonra
-------------------
+Buyrun tahlil sonuçları doktor bey.
-Bakalım. confused06.gif Evet
+Ne olmuş dohtur bey.
-Bakalım (hışır hışır "cebindeki küçük kağıttan kopya çekme efekti") İltihap fazla, romatizmal olabilir.
+
-(hışır hışır "cebindeki küçük kağıttan kopya çekme efekti")Şu ilaçları alacaksınız.

tohtor neyim var?
yok bişi yok, git evde i nane limon kaynatıver, bi de terle bişiycik kalmaz....


-tohtor bu nee??
-hıııı kızarıklık ..kımazık olmuşsun sen..
-ben onu olduydum..
-o zaman su çiçeği
-ee ben onuda geçirdim tohtor...
-ebenin şeyi bana ne soruyon o zaman....

+eveeeet evet..
-neyim var tohtur bey
+bilsem sölücem ama



+neden bayılmışım doktor bey?
-sen bilmiyosan ben nerden bileyim ehehehhe
+nee
-üniversitede de çok şakacıydım
-neyse konu kaynamasın, evli misin?
+evet
-tamam kesin hamilesindir.

hocam hastayı kaybediyoruz
- blink.gif
+ hocam hasta diyorum
- ıııı bi dakka ( nerde nan bu kağıt ) ... hah buldum...
hasta : Çevresel negatifler veya kişisel negatiflerin ya da bunların her ikisinin birlikte toplam etkilerinin, insan vücudunda yol açtıkları sistem bozukluğuna denir.
+ nasıl hocam anlamadım
- hastayı tarif ediyorum
+ hocam öl.....
- dur biliyom dur dur..
ölüm : Çevresel negatifler veya kişisel negatiflerin ya da bunların her ikisinin birlikte toplam etkilerinin, insan vücudunda yol açtıkları sistem ozukluğuna bağlı olarak vücudun organ ve dokularının işlem yapamıyarak işlevini yitirmesi halinde meydana gelen olaya denir. ( ben u işi iliyom yaa )
+ hocam öldü
- dur bulcam...
öldü öldü öldü. ( nerede lan bu )
+ hocam ailesine sizmi açıklarsınız yoksa ben mi açıklıyayım
- eeeeeeee. ooooaaaaa...
yazmıyo ya burada

-Birinci aşama hastanın kanayan yerini tespit ediyoruz. ikinci aşama yaranın büyüklüğüne bakıyoruz. üçüncü aşama... üçüncü aşama şeyyyy
-Doktor bey çabuk.Hasta kan kaybından ölecek.
-Hemşire almayayım ayağımın altına.10dk ya kadar gelir aklıma üçüncü aşama.Sınavda çıkmaz diye çalışmamıştım.
-Doktor bey hasta öldü
-Oh iyi iyi otopsi derslerine girmiştim.

Doktor Bey acil bir hasta var hemen ameliyata alıyoruz..
- Niye acil olarak ameliyata mı girmek istemiş? Hamile miymiş aş mı eriyor?

- Kardeşim bak şu en alttaki harfleri okuyacaksın
- Göremiyorum ki doktor bey
- Yahu bak 10. satırdaki küçük olanları ne yazıyor orda söylesene be adam!
- Bi dakika biraz zorlamam lazım...
- Ooo ne bir dakikası ya daha sırada 50 tane hasta var çabuk söyle hadi..
- İstemiyorum gözlük falan

bir CimBomlu ölecegine bir FB'li ölsün be!

Hasta Cimbomlu gerçektende hasta olur ölüm dösegine düser. Her
zaman maçlara gittigi fanatik arkadaslari ziyaretine gelirler.Son defa
görelim derler.

" Allahin takdiri,elden birsey gelmez ama bir son istedigin varsa bari
onu yerine getirelim
" O zaman beni FB'ye üye yapin!
Herkes birbirine bakar:
"Yaav sen dogustan Galatasaray'lı degil misin? Ne yapiyorsun sen?
Hasta Galatasaray'lının birden yüzü güler:
"Ülen, bir CimBomlu ölecegine bir FB'li ölsün be!

Gurur kazazedesi

Temel bir arkadasindan cok iyi tuyo veren bir adamin adini ogrenir.
Hemen kosar;
- " Bugun yapilacak yarista hangilerine oynamaliyim" der.
Adam soyle bir bakar;
- " Sen kac yasindasin?" diye sorar.
- " 28 " der Temel. Adam da;
- " Tamam, git 2 ve 8' e oyna."
Gercekten adamin verdigi tuyo yarislar sonunda tutmustur. Temel ikinci hafta yine gider. Yine soru aynidir.
Adam:
- "Sen kac kilosun? " der.
Temel " 76 kiloyum." deyince;
- " Bu hafta da git 7 ve 6' ya oyna." der.
Bu yarisin sonuclarini da adam dogru tahmin etmistir. Arkadaslari da saskinlik icinde izlemektedirler. Bu kez Temel neyi var neyi yok satar.
Parasini cebine koyar, yine ayni adamin yolunu tutar.
Adam bu kez
- " Senin ....şeyin... uzunluğu ne kadar? der.
Temel saskinlik icinde
- " 25 cm. " deyince adam da
- "Bu sefer de 2 ve 5'e oynayacaksin" der.
Arkadaslari yarisin sonuclarini cok merak etmektedirler.
Ertesi gun hemen Temel' in yanina kosarlar ki bir bakarlar Temel' in yuzu cok kotudur. Hemen sorarlar ne oldu diye.
Temel' in verdigi yanit ise sudur:
- " Gururumun kurbani oldum. 1 ve 3 kazandi."

Uyanık

UYANIK
Ateşli bir köy çocuğu şehrin en büyük marketinde işe başvurur.
Dünyanın bu
en büyük alışveriş merkezinde herşey ama herşey satılmaktadır.
Patron sorar:
* Daha önce hiç satıcılık yaptın mı?
* Evet köyümde bu işi yaptım.
* Patronun gözü cocugu tutar:
* İyi, yarın başlıyorsun. Ertesi gün akşam olur ve patron çocuğu
karşısına
alır;
* Evet, bugün kaç satış yaptın??
* Bir!
* Ne bir mi? Ötekiler 20-30 satış yaptılar, Nasıl bir? Kaç dolar tuttu
peki?
* 320.334 USD doları.
* Patron şaşırır ve sorar:
* Nasıl becerdin bunu?
* Adama küçük boy bir olta, sonra orta boy ve sonra da büyük boy bir
olta sattım.
* Adama nerede balık tutucağını sordum. Kıyıda diyince bir tekneye
gereksinimi olduğunu söyledim. Tekne bölümüne indik ve çift motorlu,
yelkenli, lüks bir yat sattım. Vosvosuyla bunu çekemeyeceğini
söyleyince
son model 4x4 bir jeep sattım. Patron kendinden geçer:
* Ne diyorsun, tüm bunları bir küçük olta almaya gelen adama mı
sattın?
* Genç çocuk yanıt verir:
* Yoo aslında karısı için bir tane orkid istemişti... Ben de ona şöyle
dedim:
"Haftasonun mahvolmuş, sen en iyisi balığa git..."

"Kopya çekmek bir sanattır" ile ilgili atasözleri

Kopya Çekmek İle İlgili Atasözleri...


Kopya Çekmek Bir Sanatttır Ama Bizim Hocalar Sanattan Ne Anlar.


Herkes Mühendis, Doktor, BaşBakan Hatta Cumhur Başkanı Olabilir ama Asla Sanatçı Olamaz.


Gerçek Dost Yazılı ve Sözlüde Belli Olur. Kötü Dost Yazılıda Defolur.

Kopyayı Al Nerden Geldiğini Sorma.

Kopya Karneye Yol Gösteren Bir Işıktır.

Ateş Dumansız Öğrenci Kopyasız OLmaz!

İyi Notun Yolu Kopyadan Geçer.

Bir Kopyanın Nesi Var Tüm Kitabın Sesi Var.

Bakarsan iyi Bakmazsan Kötü Not Alırsın.

Bir Kopya Çeker Biri Bakar; Kıyamet Bakandan Kopar :D

Baş ağrısı

BAŞ AĞRISI
Joe, yatak kariyeri başarılarla dolu bir insandır. Ancak yaşlandıkça bu
meziyeti inanılmaz bir baş ağrısı yüzünden durmuştur. Sağlığı ve aşk
hayatı
çekilmez, bir hal aldığında tıbbı bir yardıma ihtiyacı olduğunu fark eder.
Kapı kapı, doktor doktor gezdikten sonra problemini çözebilecek bir uzman
hekim bulur kendine;
" - Size bir iyi bir de kötü bir haberim var." der doktor.
" - Doktor önce iyi haberi duymak istiyorum."
" - Sizi baş ağrınızdan kurtarabilirim."
" - Peki kötü haber nedir doktor bey?"
" - Çok nadir görülen bir durum..söylemesi zor ama hadım edilmeniz
gerekiyor. Cinsel organınız, omurganızın alt kısmına baskı yapıyor ve bu
baskı sizde dayanılmaz, bir baş ağrısı yaratıyor. Bu baskıdan kurtulmanın
tek yolu erkeklik organınızı almak."
Joe bu haber karşısında şok olur ve morali çok bozulur. Kendi kendine
sorar;
" - Ne yapsam acaba. Erkeklik organım alınırsa ben nasıl yaşarım. Kimin
için
yaşarım. El içine nasıl çıkarım!"
Cevap vermek için fazla düşünmez ve başka bir şansı olmadığı için bıçak
altına yatmaya karar verir. Hastaneden taburcu olduğunda;
" - Oh be! Dünya varmış. Kurtuldum şu lanet ağrıdan" diye derin bir nefes
alır, ancak üstünde önemli bir parçasının eksik olduğunu hisseder. Caddede
yürürken farklı bir kişi olduğunu sezinler. Yeni bir başlangıç yapmaya ve
yeni bir hayata başlamaya karar verir.
Bir erkek giyim mağazasının önünden geçerken vitrinde duran bir takım
elbiseye takılır gözleri. " - İşte tam aradığım takım elbise!" der ve
dükkana girer.
Tezgahtara; " - Yeni bir takım elbise istiyorum" der.
Tezgahtar Joe'yu söyle tepeden tırnağa bir süzer ve;
" - Bir bakalım. 44 beden!" der.
Joe gülerek;
" - Kesinlikle doğru, nerden anladınız?"
" - Bu benim işim."
Joe takım elbiseyi dener. Üstüne cuk diye oturur. Joe aynada kendisine
hayran hayran bakarken tezgahtar sorar;
" - Yeni bir gömlekde ister misiniz?"
Joe bir kaç saniye düşündükten sonra;
" - Elbette" der.
Tezgahtar Joe'ya şöyle bir bakar;
" - Kol numarası 34 ve 16 numara yarım yaka."
Joe şaşırır;
" - Kesinlikle doğru nerden anladınız?"
" - Bu benim işim!"
Joe gömleği giydi. Evet gömlek süper olmuştur. Yakasını aynada düzeltirken
tezgahtar sorar;
" - Yeni ayakkabıya ne dersiniz?"
" - Evet lütfen. Bir de ayakkabılarınıza bakayım"
Tezgahtar Joe'nun ayaklarına bakarak;
" - Evet...9-1/2... E."
Joe iyiden iyiye afallar;
" - İnanamıyorum bir bakışta kaç numara ayakkabı giydiğimi nasıl
anladınız?
Vallahi bravo!"
Tezgahtar; " - Efendim. Bu benim işim."
Joe ayakkabıları da giyer. Gerçekten de ayakkabılar cillop gibi oturur
ayaklarına. Şöyle dükkan içerisinde bir tur atarken tezgahtar sorar;
" - Beyefendi vallahi jilet gibi oldunuz! Size bir tane de şapka veriyim
ben!"
Joe aynaya bakarak;
" - Heyt ulan be façayı o biçim düzdüm." diye içinden geçirir ve
" - Evet bir de şapka bakayım kendime!" der tezgahtara. Tezgahtar Joe'nun
kafasına bakarak; " - Eveeeeet...7-5/8."
Joe dumur üstüne dumur yaşamış bir şekilde tezgahtara;
" - Evet..doğru..nerden bildiniz?" diye sorar.
Tezgahtar iyiden iyiye havaya girmiş bir şekilde;
" - Bu benim işim efendim" der.
Şapka da süper oturmuştur kafasına.
" - Vayyy beee, ulan ben neymişim beee. Ulan ben var ya ben..." diye
düşünürken tezgahtar yine sorar;
" - Size bir tane de don verelim efendim"
" - Joe bir kaç saniye düşünür ve;
" - Tamam! Hemen bana en fiyakalı donlarınızdan getirin!" der.
Tezgahtar geri adim atarak "Eveeeeet..36 beden!"
Joe gülerek; " - İlk defa yanıldınız. Ben 18 yaşımdan beri 34 beden
giyiyorum!" der.
Tezgahtar kafasını sallayarak;
" - Hayır..size 34 olmaz. Erkeklik organınızı sıkıştırır ve omurganıza
basınç yapar bu da dayanılması güç bir baş ağrısı çekmenize sebep
olur!..."

Hayırlı evlat

HAYIRLI EVLAT
Nebraska'da yasli bir adam yasardi. Patates ekini icin bahceyi
bellemesi gerekiyordu, lakin bu cok zor bir isti. Tek oglu olan David ona yardim
edebilirdi fakat o da hapisteydi. Yasli adam ogluna bir mektup yazdi
ve muşkulatini izah etti.

Sevgili David, Patates bahcemi belleyemeyecegimden kendimi cok kotu
hissediyorum. Bahceyi kazmak icin oldukca yaslanmis sayilirim. Burada
olsan butun derdim bitecekti. Biliyorum ki sen bahceyi benim icin
hallederdin.
Sevgiler Baban.
Bir kac gun sonra oglundan bir mektup ald.
Babacigim, Allah askina bahceyi kazma, ben oraya cesetleri gommustum.
Sevgiler David.
Ertesi gun sabaha karsi 4'de FBI ve yerel polis cikageldi ve tum
sahayi
kazdi lakin hic bir cesede rastlamadilar. Yasli adamdan ozur dileyerek
gittiler. Ayni gun yasli adam oglundan bir mektup daha aldi.
Babacigim, Simdi patatesleri ekebilirsin. Bu sartlarda yapabilecegimin
en iyisini yaptim. Sevgiler David.

8 numaralı kutu

8 NUMARALI KUTU
Birgün doktorun biri kendine muayenehane açmış ve gazetelere ilan vermiş "Muayene ücreti 100$, iyileştiremediğimiz hastalıklarınızda muayene ücretinin 5 katını iade ediyoruz"
Gel zaman Git zaman adamın şöhreti almış yürümüş...
Bir gün uyanığın biri bu yoldan para kazanma düşüncesi ile doktorun yolunu tutmuş.Muayene ücretini ödemiş ve doktorun yanına girmiş.Doktor hastayı şöyle bir süzdükten sonra, ne rahatsızlığınız var beyfendi diye sormuş. Adam; "- Doktor bey sormayın benim ağzımın tadı kaçtı ne yersem yiyim tadını alamıyorum" demiş. Doktor, hayhay demiş, hemşireye dönüp; Hemşire hanım bana 8 numaralı kutuyu verir misiniz" demiş. Hemşire getirmiş kutuyu, doktor kutunun içindeki şeyden 1 kaşık adama yedirmiş. Adam; "- Doktor bey ne yapıyorsunuz? bu bok!" demiş. Doktor gördünüz mü hastalığınızı hemen tedavi ettik demiş..
Aradan aylar geçmiş.Adam parasını geri almanın planlarını yapmış ve tekrar doktora gitmiş,Muayene ücretini ödemiş ve doktorun karşısına çıkmış. Doktor yine neyiniz var demiş, Adam "- Doktor bey sormayın, hafızam çok zayıfladı, hiçbirşeyi hatırlayamıyorum herşeyi çabucak unutuyorum " demiş. Doktor, hayhay demiş, hemşireye dönüp; Hemşire hanım bana 8 numaralı kutuyu verir misiniz" demiş. Adam; "- Ama doktor bey 8 numaralı kutuda bok var" demiş. Doktor gördünüz mü bu hastalığınızıda hemen tedavi ettik demiş..
Aradan yine aylar geçmiş Adam paralarını geri almak için çıldırıyormuş. Tekrar doktora gitmiş, muayene ücretini ödemiş ve doktorun karşısına çıkmış. Doktor yine neyiniz var demiş, Adam "- Doktor bey sormayın, iktidarsızım" demiş. Doktor, hayhay demiş, hemşireye dönüp; "Hemşire hanım bana 8 numaralı kutuyu verir misiniz" demiş. Adam çok sinirlenmiş; "- Hay .ikecem şimdi 8 numaralı kutunu da seni de" demiş. Doktor "gördünüz mü bakın iktidarsızlığınızda sona erdi.." demis.

Birer aLkış İstiyorum :D

18.000 yTL kredi karti borcum oldugunu ögrenenince; 'Keske korunsaydim' diyen babaya :kahkaha:

Misafir odasinda baca deligi olmadigi halde 'Anne sobayi bu sene misafir odasina kuralim mi?' diyen abime, 'Olur, boruyu da k.çina sokariz, kafani camdan çikarirsin, sorun olmaz.' diyen anneye :kah2:

Kaza mahalinde elinde cep telefonuyla kosturup '112'nin numarasi neydi?' diye bagiran sarisina, :D



Birbirlerine ana avrat küfür eden iki kisinin arasina girip ikisine de birer tokat atan ve 'Analar kutsaldir, analara küfür etmeyin, o. çocuklari!!' diyen Karadenizli agir abiye, :D

Annesine kizip,buharli ütünün içine isemeyi akil eden! Annesini buram buram çis kokulariyla isyerine yollayan! Annesi; ancak arkadaslari ''acayip kokuyorsun'' dediginde isi çözen anneye ve cocuguna, :D

Banyonun lambasi yanmayinca elektrikler kesik zannedip yarim saat gelmesini bekleyen. Beklerken de canim sıkılmasin diye televizyon seyreden kisiye :D


Ailecek televizyon izlerken üst komsu küçük oglunu göndermis. Çocuk anneme ''X teyze, annem dedi ki, bari haberleri açsinlar da, biz de dinleyelim'' Biz de kirmadik, açtik. Ailecek çok iyi niyetli oldugumuzdan, televizyonlari bozuk sandik. Yüksek sesten dolayi bize laf soktuklarini anlamamiz çocugun ikinci gelisinden sonra oldu. Bu olayi yasayan aileye,

Lisedeki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ögretmenimiz Aids' in açilimini yapiyor: (A)llaha (I)syaneden (D)eyyuslarin (S)onu... diyen hocaya, :D :D

Forumcuların kamyon arkası yazıları:)

-Admin Saolsun!

-Babandamı Moderatördü bee!!!

-Hatalı Link ' se lütfen PM!

-O Şimdi BANNED!

-Bi zamanlar bende Mod'dum...

-Rep At bana Atiim SaNa

-Bi ZaManLar Rep'siz FakiR bi ACEMİ ASKER vardıya...

-Bodrum HalikaRnas'sız forum bensiz olmaz...

-Rahmetlide hacklerdi

-Tek rakibim google

-Admin kıyağı değil alın teri

-Önünü görmeden sollama, evine acı mail yollama...

-MSN yok ki manitamız olsun, İCQ var canımız sağ olsun

-BaNLaMa BeNi , BaNLaRıM SüLaLeNi

-Bilgisayar alma laptop al......

-Hatunun LiseLisi Moderatörün Prenses'Lisi...

-Öyle Her Konu açan süper-mod olsaydIııIIı...

-Rep Vermeden Geçme . Çabuk Gidersin Cennete

-Gidisime Adminler Dönüsüme Moderatörler Hasta

-EMEGİMİZ BİLEK ZORU ALLAHIM SEN ADMINLERİ VE MODERETORLERİ KORU

-HeRKeS HaDDinİ BiLecEk KoNuLarı YanLıZ AdMinLeR SiLeceK!!!

-Yorum yazana can feda, yazmayana elvedaa... (:

adın ne senin küçük?

-*Adın Ne Senin Bakiim Küçük?
*Sanane
*Efendim?
*Sanane diom nan ****** çocuğu
*Yavrum ailen sana hiç terbiye vermedimi?
*Ben 32 Yaşındayım Tamamı? Sadece Boyum Kısa Ailem Ölelide 10 Sene Oluo..
*Pardon Abi!

-*Adın Ne Senin Küçük?
*Bakkala Gidemem
*Yok Adın Ne Dicektim Sadece.. Çok Güzel Bi Kızsın
*Doktoru Çağıramam, Telefon Edemem, Mektup Okuyamam, Mektup Yazamam, Kayıp Gözlüğünüzü Bulamam, Arka
Mahalledeki Zibidi Torununuza Eve Gelmesini Söyleyemem..
*Öff iyi be Hep şu zamane veletleri zaten..

-*Adın Ne Senin Küçük?
*Şuan Dünya'da Geçen Her Saniyede Bir Panda Ölüyor, Her Sanise Ozon Tabakası Biraz Daha Deliniyor,
Her Dakika Savaşlarda Milyonlarca İnsan Hayatını Kaybediyor, Milyonlarca Çocuk Ailesiz Kalıyor,
Kıyamet Günü Yaklaşıyor, Dünya'daki İnsan Sayısı Artıyor, Ay Gücünü Kaybediyor Ve Güneş'in Sönmesi
Yaklaşıyor... Bu Durumda Bana Nasıl Adın Ne Senin Küçük Dersiniz?
*Bak Kazım Sana Dedim Bu Çocuğa Dersleri Konusunda Çok Yüklenion Die Bu Yaştaki Çocuğa Felsefe
Dersleri Veridirirsen Bööle Olur!

-*Adın Ne Senin Küçük?
*Burak
*Yaa Bende Mustafa Ne Akıllı Terbiyeli Bi Çocuksun Sen Böyle...
*Sana Adını Soran Oldumu Nan Dallama.. Senin **** ******* ben ***.. ***

-*Adın Ne Senin Küçük?
*Kocan Şuan Evinizde Yatakodasında Sarışın Ve 25 Yaşında Sütün Bacaklı Güzel Bi Hatunla Sizi
Aldatıyo Hanımefendi...
*Lennn Muraatt Köpeoğlusu.. Küçücük çocuğun ağzına sakız yapmışın beni be.. .. Bu Kaçıncı Boynuz?

-*Adın Ne Senin Küçük?
*Benim Adım Yok, Anam Yok, Babam Yok Teyzecim
*Ah Yavrum Yazık Sana
*Size Anne Diyebilirmiyim?
*Hee Daha Neler? Bu Zamanda Çocuk Büyütmek Kolaymı? Ymesi İçmesi Giydirmesi Okutması Terbiye
Vermesi... Hergördüğünü İster Başıma Bela Olur Yok Anam Anne Falan Deme Bana Sen

*Senin Adın Ne Küçük?
*Ohh Yeah Yeah! Bi Bahçemiss Warr Bi Tarafı Çiçekli Bi Tarafı ÇööLL Yeah Yeah..
*Ah Siz Zamane Çocukları! Kendiniz Gibi Şarkılarınızda Abuk Sabuk

13 Haziran 2008 Cuma

Kendi sorusunu cevaplayan adam(orjinal resim)

Süper Komik















Adminlerin Sonu




Ya Böyle Olsalardı











Acayip Resimler


HaRRy GoTHiC MaKYAJ YaPaRSa


Eee Bari İçiyosunuz İnsanlığa Bir KAtkınız olsun Dimi ama


Pc de Son NoKTa X Design

BiRaZ FaZLaCa KoPMuş aBiCiM

Veee BuDa GENCo AbiMiZ OkuL yILLaRı

Kadınlar Direksiyona Geçerse








Parmak Suratlar